Bazı araştırmalara göre Moğollar Türk ırkı olarak belirtilirken bazılarına göreyse Moğollar Türk ırkından tamamen farklı genetik özelliklere sahip. Her iki görüşüde benimseyen yüzlerce bilim adamının olduğunu söyleyebiliriz. Büyük Moğol Devleti’nin bugüne kadar kurulan en geniş sınırlara sahip devlet ünvanı taşıdığını tüm dünya kabul etmekle kalmamakta, aynı zamanda Moğol sınırları içerisinde Turan‘ı oluşturan kavimlerin de Moğol kültüründen etkilendikleri ap açık ortada. Hatta bazı araştırmalar Moğol Devleti sınırları içerisindeki tüm ırkların zaman içerisinde Moğol genlerinden etkilendiklerini öne sürmekte. Bu araştırmalardan birisini de dünyanın en başarılı üniversitelerinden birisi olan Oxford Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren araştırmacılar yaptı. Oxford Üniversitesi ve Londra Üniversitesi tarafından ortaklaşa başlatılan “Dünyanın Genetik Haritası” projesi kapsamında araştırmalarını sürdüren bilim adamları oldukça ilgünç bulgulara rastladı.
Göçlerin, savaşların ve ticaret yollarının dünyanın genetik haritasını belirleyen en önemli unsurlar olduğunu ortaya çıkaran araştırma sonuçları, neredeyse dünyanın yarısına hakim olan Büyük Moğol Devleti’nin hakimeyet altına aldığı bölgelerdeki ırkların zamanla genetik olarak Moğol izleri taşıdıkları sonucu ortaya çıkardı. Dünya üzerindeki birbirinden farklı 95 ırkın genetik özelliklerini inceleyen uzmanlar, 13. yüzyıla damgasını vuran Cengiz Han ve Moğol Devleti’nin genetik izlerini bölgedeki tüm ırklar üzerine empoze ettikleri sonucuna ulaşıldı. Araştırma sonuçlarına göre 13. ve 14. yüzyılda Anadolu’da ikamet eden Türk kavimlerinin genlerinin yüzde 8’i Moğol genleriyle örtüşmekte. Yalnızca Türkiye Türkleri’nde değil aynı zamanda Uygur Türkleri‘nin geninin yüzde 50 oranında Moğol genleriyle örtüştüğü, Özbek Türkleri’nin ise genlerinin yüzde 39’unun Moğol geni olduğu belirtildi.
Araştırma hipotezlerinden en güçlüleri, Moğolların başta savaşlar, ticaret ve sömürgecilik faaliyetleri esnasında hakim oldukları bölgede yaşayanlarla kurdukları yakın bağların, ilgili bölgelerdeki ırkların genetiğinin değişmesinde büyük etkisi olduğu hipotezidir ki bu şuan bilim dünyasında kabul gören en önemli hipotezlerden birisidir. Araştırma sonuçlarının en dikkat çeken yönü ise İtalyan toplumlarının en haritasında Çin’de ki Tu ırkının genetik özelliklerinin bulunduğu tezi olmuştur. Aynı zamanda yine İtalyan ve Yunan ırklarında Orta Doğu uygarlıklarının genetik benzerlikleriyle karşılaşıldığı bilgisi verilmektedir. 17. yüzyıldan sonra hızla yayılan köle ticareti neticesinde Afrika uygarlıklarının bugün Avrupa ve Amerika’daki halkların genlerinde baskın bir şekilde bulunduğunu da hatırlatmakta fayda var.